Nihan Yarkent İnce
Bir şehirden çok daha fazlası. Her köşesi tarih kokan, her sokağı insanı başka bir hikâyeye sürükleyen, köklü bir medeniyetin kalbinden kopup gelen bir destan. Burada sadece toprak değil, yürekler de bereketli. Emekle şekillenen sofralar, tarihin derinliklerinden gelen lezzetler ve her lokmada hissedilen kadim bir ruh. İşte tam bu noktada, Gaziantep’in eşsiz ruhunu dünyaya tanıtan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Belediyesi iş birliğindeki GastroANTEP Kültür Yolu Festivali heyecanı sürüyor.Gaziantep’e dünyanın dört yanından lezzet ve kültür aşıkları geliyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bu festivalle yalnızca lezzetleri değil, bir halkın binlerce yıllık mirasını, cesaretini ve kardeşliğini dünyaya sunuyor. Her cümlesinde, her dokunuşunda bu toprağa duyduğu sevgi ve inanç var. Bir festivalin ötesinde, Gaziantep’in dirilişinin, kültürle yoğrulmuş bir kalkınma hikâyesinin gözler önüne serildiği buluşmada, Fatma Şahin ile şehrin kalbinde yanan ateşe dair unutulmaz bir sohbete tanıklık ediyoruz.
Şehrin sokakları adeta lezzetle, kültürle ve coşkuyla dolup taşıyor. GastroANTEP, Gaziantep için ne ifade ediyor?

Bu festival Gaziantep’in ruhudur! Burada sadece yemek değil, binlerce yıllık tarihimiz, toprağımız, insanımızın emeği var. Bu şehrin genlerinde bereket, kardeşlik ve muhabbet yatıyor. Güneşten aldığımız gücü sofralarımıza, tarihimizden aldığımız cesareti ise projelerimize taşıyoruz. GastroANTEP, bir şehrin sadece mutfağıyla değil, yüreğiyle de dünyaya seslenmesidir. Gaziantep’in kapıları bu festivalde dünyaya açılıyor ve biz bu kapıdan hep birlikte geçiyoruz.
Gaziantep’i “bölgenin kaldıracı ve destinasyonu” olarak tanımlıyorsunuz. Bu tanımı açabilir misiniz?

Gaziantep sadece kendi gücünü değil, tüm bölgenin gücünü sırtında taşıyor. Burada Hatay’ın, Kahramanmaraş’ın, Mardin’in sesini de duyuyorsunuz. Biz bu toprakların bir mozaiğiyiz ve bu mozaiğin her taşı kıymetli. Gaziantep, bu bölgenin merkez üssü; sanayisiyle, turizmiyle, gastronomisiyle tüm şehirleri ileriye taşıyor. Şimdi akıllı şehir, dirençli şehir vizyonuyla, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da dikkati üzerimizde. Biz, bu bölgeyi sadece yaşatmak değil, geleceğe taşımak istiyoruz! Gaziantep’te bu güç, bu inanç var.
GastroANTEP bir çok etkinliğe ev sahip yapıyor. Bu etkinliklerin şehir için taşıdığı anlam nedir?

Burası sadece yemek yapılan bir yer değil, burası bir mutfak devriminin merkezi. Etkinliklerde, şeflerimiz sadece tabak hazırlamıyor, aynı zamanda Gaziantep’in ruhunu dünya mutfaklarına taşıyor. Vegan, vejetaryen ve şifa odaklı tarifler yapılıyor, ama aslında bu tariflerin içinde Gaziantep’in güneşi, toprağı ve insanımızın emeği var. Her bir tabak, bu şehrin hikayesini anlatıyor ve her lokma ile dünyaya ‘Biz buradayız!’ diyoruz.
Gaziantep, aynı zamanda sanayi ve tarımıyla da güçlü bir şehir. Bu festival, şehrin bu yönleriyle nasıl bütünleşiyor?
Gaziantep, fıstığıyla, baklavasıyla bilinir, ama burada sanayi damarlarımızda akar! Sanayi, gastronomi, tarım.. Bunlar birbirinden ayrı değil, hepsi aynı toprağın ürünü. Fıstığımızı dünyanın en büyük sanayi makineleriyle işleyip, en leziz baklavamızı yapıyoruz. Sanayi olmadan bu lezzeti yaratamayız. Ama en önemlisi, biz sadece endüstri şehri değiliz, biz insanımızla büyüyen, toprağından gücünü alan bir şehiriz. İşte bu festivalde, Gaziantep’in tüm bu yönlerini bir araya getiriyoruz. Lezzetle sanayiyi, geçmişle geleceği birleştiriyoruz.
Her gelişimizde burada birçok yenilik görüyoruz. Bu kez de yeni müzelerin ve birçok farklı tesisin açılışına beraber katıldık. Onlar hakkında bilgi verebilirsiniz?

Gaziantep’i sadece gastronomiyle değil, her yönüyle ileri taşımayı hedefliyoruz. Sabun Müzesi ve Pekmez Müzesi gibi projelerimizle, şehrimizin geleneksel üretim kültürünü geleceğe taşıyoruz. Aynı zamanda, Bebek Kütüphanesi ile çocuklarımızı daha hayatlarının en başında kitapla buluşturuyor, onlara okuma sevgisini kazandırıyoruz. Ancak en gurur duyduğum projelerimizden biri de Ortez Protez Merkezi. Burada, özellikle depremde ve çeşitli kazalarda uzuv kaybı yaşayan vatandaşlarımıza ücretsiz protez desteği sağlıyoruz. Bu projeyle insanların hayatına dokunuyor, onlara yeni bir umut veriyoruz. Engelsiz Yaşam Merkezi ile de toplumsal dayanışmayı artırıyor, herkesin eşit şekilde hizmet alabileceği bir şehir inşa ediyoruz. Gaziantep, sosyal anlamda kapsayıcı, her kesimi kucaklayan ve herkesin kendini değerli hissettiği bir şehir olarak geleceğe koşuyor.
İzmir müthiş bir zenginliğe sahip. İzmir’in bu noktada eksikleri ya da şunu gözden kaçırmamak diyebileceğiniz önerileriniz var mı?
İzmir, güzeller güzeli şehrimiz. İzmir’i böylesine güzel yapan da çok değerli İzmirlilerdir. Ata tohumu orada da var, bereketli topraklar, inanılmaz bir Güneş, hiç bir yerde bulamayacağınız bir iklim, doğal güzellikler, hepsi İzmir’e armağan edilmiş. Yani un var, şeker var ama…
Ama?
İşte bunun yanıtını İzmir vermesi gerekiyor..