Alaçatı’nın simgelerinden Alavya, örnek bir rekora imza attı. welavyaalaçatı (Alaçatı’yı seviyoruz) projesiyle 2 bin 500 kişiyi bir araya getirdi, 300 hafta boyunca, her pazartesi günü Alaçatı sokaklarından çöp topladı. Toplanan çöp 35 tonu geçti. Bununla da yetinmedi, her yılbaşında plastik sanatın önde gelen isimlerinden Gülnur Özdağlar’a toplanan pet şişeleri teslim etti. O da bu atıkları, farklı tekniklerle geri dönüştürerek harika ağaçlarla doğaya yeni bir umut verdi. 300. hafta etkinliğinde ise sanatçı Gülnur Özdağlar, bu kez çok daha farklı bir projeyi hayata geçirdi. Geri dönüştürülmüş atıkları da geri dönüştürerek Alavya’nın ünlü dut ağacını süsledi. Özdağlar, “En güzel hayat en temiz hayattır. Geleceğe, çocuklarımıza yaşanacak bir dünya bırakmak istiyorsak, herkes üzerine düşeni yapmalı. Bu konuda hepimiz sorumluyuz ve birimizin bu sorumluğu yerine getirmemesi, geleceğimizi riske atar” dedi.

Sürdürülebilir bir dünya için Dünya yeni yılı çam ağaçlarıyla karşılarken siz neden pet şişelerin arasına daldınız?

Çünkü dünyada bir çok ülkede çevreyi kirletenlere karşı ağır yaptırımlar var. Ancak bundan daha önemlisi insanlarda çevre duyarlılığı var. Oysa biz elimizdeki kağıdı, şişeyi sokağa atmaktan çekinmiyoruz. Bunun kötü bir şey olduğuna yönelik alt yapımız yok. Bunu vurgulamak istiyoruz.

Sizin asıl mesleğiniz mimarlık. Plastik sanatlara uzanan yolculuk nasıl başladı?

Mimarlık biliyorsunuz hayatınızın önemli bir bölümünün bilgisayar başında geçmesi demektir. Bir süre sonra ellerimle bir şeyler üretmeyi özler olmuştum. O dönemlerde kızım ilkokul çağındayken okulda geri dönüşümle ilgili bir ödev vermişlerdi. Pet şişelerle birlikte deniz anası tasarladık. Yolculuk böyle başladı.

Sürdürülebilirlik sizin için ne anlam ifade ediyor?

Çevremize, doğamıza kötü davranma hakkımız yok. Yaşadığımız dünyaya, şehire, mahallemize karşı sorumluluklarımız var. Onu kirleterek yaşam alanlarımızı mahvedemeyiz. Pet şişelerle yaptığımız, geri dönüşüme yönelik bir hassasiyeti, doğaya saygımızı simgeliyor.

Çevre bilincini geliştirmek için ilk adım ne olmalı?

Önce anne babaların bu konuda hassasiyete sahip olmaları lazım. Onlar çocuklarına bunun yapılmaması gerektiğini anlatmalı. Israrla anlatmalı ve örnek olmalı. Sonrasında eğitim yuvalarımızda da bu konu sık sık tekrarlanmalı.

Alavya bir çevre hareketi başlattı ve ilgi gördü. Böylesine bir harekete yönelik desteği nasıl değerlendiriyorsunuz?

300 hafta boyunca, her pazartesi günü bunu yapmak, siz de bilirsiniz ki kolay değil. Ama yapılıyor. Çünkü bu gönül işi, saygı işi. Komşu işletmeler, belediye, Alaçatı sevdalıları birlik oldu, sokak sokak dolaşıyorlar. Burada tek bir hedef var o da temiz bir Alaçatı. Arkasındaki anlam ise sürdürülebilir bir dünya istiyorsan haydi sen de mahallende bunu yap demek istiyorlar. Çünkü isteyince oluyor.

Siz de çöp toplamaya çıkıyorsunuz, en çok ne tür atıklarla karşılaşıyorsunuz?

Tabi ki başı pet şişeler çekiyor. Bakın, böyle bir atığı toplamaya hiçbir yerel yönetimin gücü yetmez. Bu sorunu ancak birlikte çözebiliriz. Yoksa çocuklarımız kirlenen bir dünyada büyüyecek.

300. haftaya özel yaptığınız eserin özelliği nedir?

Biliyorsunuz, her yıl plastik atıkları geri dönüştürerek Alaçatı’nın da simgesi olan yeni yıl ağacını yapıyorum. Her yıl farklı bir konsept gerçekleştiriyoruz. Sonra o malzemeler bir depoya konuyor. İşte bu kez depoda olan geri dönüştürülmüş malzemeleri yine geri dönüştürerek Alavya’daki dut ağacımızı süsledik. Burada aslında yeniden geri dönüşüme (Re-recycle) dikkat çekmek istedik.

Ağaç harika olmuş, rengarenk ve pırıl pırıl parlıyor. Peki kaynağından ayrıştırdığımız bir sistem hayata tam geçerse, ortada sizin ham maddeniz plastik şişeler de olmayacak. Bu durumda?

İşte hedefimiz bu. Hiç olmasın. Kaynağından ayrıştıralım. Sizin de söylediğiniz gibi çevre bilinci en önemli şey. Onu toplumumuzun geneline yayıp, yapılması gerekenleri tam yapabilirsek zaten bana yetecek. 

Paylaş